Teknolojinin ve ticaretin gelişmesiyle günümüzde daha kolay kullanıma sahip olan elektronik para kavramıyla tanışmış olduk.

E-paranın tanımına ilişkin görüşlere bakacak olursak; Avrupa Merkez Bankası’nın 1998 tarihli Elektronik Para Raporu’nda elektronik para, işlemlerde banka hesabına bağlı olması gerekmeksizin, ihraççı kuruluş dışındaki kuruluşlara ödeme yapmakta kullanılan teknik bir cihaz üzerine depolanmış, bedeli önceden ödenmiş, hamiline yazılı parasal değer olarak tanımlanmıştır.

Bir diğer görüşe göre e-para, bir kişinin bir mal veya hizmet alımını bir bilgisayardan diğer bilgisayara numara transferi aracılığıyla gerçekleştirme imkânı veren bir sistemdir.

Ülkemizde 6493 sayılı kanunda madde 3/1/ç bendine göre e-para, elektronik para ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon karşılığı ihraç edilen, elektronik olarak saklanan, bu Kanunda tanımlanan ödeme işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılan ve elektronik para ihraç eden kuruluş dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak kabul edilen parasal değeri ifade etmektedir.

Elektronik Paranın Para Olma Niteliği

E-paranın “para” olma niteliğini değerlendirecek olursak, öncelikle paranın özellikleri ile günümüzde kullandığımız e-paranın özelliklerinin ne kadar uyuştuğuna bakmak gerekmektedir. Temel olarak e-paralar değerlerini ihraççıdan kanuni para talep edilebilme hakkından almaktadır.

Geniş anlamda ödeme aracı olarak genel kabul görmüş her şey “para” olarak nitelendirilebilir. Ancak bazı görüşlere göre e-para gerçek anlamda “para” niteliğine sahip değildir. Bu görüşü savunanlara göre hesaplama birimi olma ve anonimlik, para olarak nitelendirilecek şeyin ana unsurlarıdır. E-paranın bir hesaplama birimi niteliğini taşımaması ve e-para ile yapılan ödemelerin anonimliği sağlamaması e-paranın para olarak değerlendirilmesinin önünde engel teşkil etmektedir. Bu görüşü taşıyan Alman yazarlara göre e-para ile yapılan ödemelerin birçoğunda anonimlik unsurunun eksik olması, e-parada uygulamalarında belli bir standardizasyon sağlanamaması ve e-para hususunda genel kabulün sağlanamaması e-parayı para olarak nitelendirmenin önünde engel oluşturmaktadır. Bu görüşlerin yanında Şener’e göre her ne kadar e-paranın isminde para ibaresi geçmekte ise de iktisadi bakımdan para olarak nitelendirilemez. Bunun nedeni e-para uygulamalarını sadece bankayla önceden anlaşmış olan üye işyerlerinin kullanabilmesidir. Dolayısıyla bu görüşe göre, e-para yaygın ve genel olarak kabul gören bir şey değildir.

E-paranın para olmadığını savunan görüşlerin aksine Geva’ya göre Walker’ın para tarifine atıf yapılarak sonuca ulaşılan Moss v Hancock davasında belirtilen paraya ilişkin tanımdaki şartları e-para uygulamaları karşılamaktadır. Bu yüzden e-para para olarak nitelendirilebilmektedir.19 Bunun yanında Sugiura, artan kullanım ve fonksiyonları sebebiyle e-paranın gerçek para olma potansiyelinin bulunduğunu belirtmiştir.

Kart tabanlı e-paraların çoğu “mastercard” veya “visa” logosu taşımaktadır. Bu logoları taşıyan e-paraların dünya çapında geniş kabul gördüğü de dikkate alındığında gelecekte “genel kabul görme” niteliğini kazanacağı ihtimali yüksektir.

Yukarıdaki e-paraya ilişkin tanımları ve e-paranın “para” olma konusundaki değerlendirmelere baktığımızda günümüzde genel olarak e-para ayrı bir para birimi olarak görülmemekte, daha çok nakit paranın elektronik görünümü olarak nitelendirilmektedir.

Halil KARAKAYA
28.04.2015
Anadolu Telgraf Gazetesi

Makalenin Tüm Hakkı Saklıdır. KARAKAYA Hukuk Bürosu – Konya